BİLECİK PAZARYERİ İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİN GELİŞİM EYLEM PLANI TOPLANTISI

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİN GELİŞİM EYLEM PLANI TOPLANTISI

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİN GELİŞİM EYLEM PLANI

ARALIK AYI RAPORU

TOPLANTI TARİHİ      : 07/12/2018

TOPLANTI YERİ          : Öğretmeler Odası

TOPLANTI SAATİ       :  16:00

TOPLANTIYA KATILANLAR:İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Bülent IŞIK Koordinatörlüğünde Bünyamin TOKSÖZ, İsmail MESTEN, Ummuhan MERT, Yasin ÇAVDAR, Esra İŞERİ, Şeyma ARSLAN, Ahmet ARSLAN.

 

       Eğitim camiasına inanç alanında yaptığı çalışmalarla ilham veren Ahmet Hamdi AKSEKİ’nin İslam Dini eserinin incelenerek değerlendirilmesi ile ilgili olarak Pazaryeri ilçesinde görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin konu ile ilgili görüşleri aşağıda belirtilmiştir.

   Yasin ÇAVDAR, İslamî ilimler sahasında zengin bir birikime sahip olan Ahmet Hamdi Akseki (1887-1951) çok yönlü bir âlim olmakla birlikte fikirlerini oluştururken önemli ölçüde istifade ettiği kelâm metodolojisi yeterince açıklığa kavuşmuş değildir . Eserlerinin müstakil anlamda tek bir konuya hasredilmesi mümkün olmasa da  “İslam Dini” adlı kitabıyla bazı makalelerindeki müzâkere metodu, araştırma düşüncesi, insanların zihinlerini bulandırarak onları dinî açıdan şek ve şüpheye düşürenler karşısında inanç konularını delillerle temellendirme ve müdafaa etme usûlü, dinî ve felsefî görüşlerine altyapı hazırlayıcı mahiyette yer verdiği kavram ve yaptığı tanımlar dikkate alındığında, onun itikad sahasındaki verileri etkin şekilde kullandığını göstermektedir, dedi.

 

     Ahmet ARSLAN, İslam inanç ve düşüncesinin tehlikelerle karşı karşıya olduğu, İslam dışı fikirlerin toplumu etki altına aldığı ve şüphelere maruz bıraktığı bir dönemde yaşayan Akseki, Tedrisat Umum Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Reisliği gibi dinî ve idarî açıdan ağır sorumluluk gerektiren önemli görevlerde bulunmuştur.  Fikirlerinin dinin bütün alanlarını ihata edecek kadar geniş bir yelpazeye uzanmasında, savunmacı ve irşad edici bir dil kullanmasında, olumsuzluklarla baş etme mücadelesinde içinde yaşadığı sosyal çevrenin etkilerini görmek mümkündür, değerlendirmesinde bulundu.

 

      İsmail MESTEN, Ahmet Hamdi AKSEKİ’nin dinî esasları savunurken naklî deliller yanında aklî delillere de geniş yer ayırdığını, Müslüman ulema yanında Batılı düşünürlerin fikirlerinden de istifade etmesi yine içinde yaşadığı siyasî ve sosyal şartlarla ilişkili olduğunu,  Kur’an’a ve sahih sünnete uygun bir çizgi takip eden Akseki’nin fikirlerinin oluşması ve gelişmesinde en çok toplumsal değişimin izlerinin dikkat çektiğini, ifade etti.

 

     Ummuhan MERT, Akseki’nin iman konularını işlerken ağır ve sistematik bir üslûp kullanmadığını, rahat bir dil kullanmayı tercih ettiğini, “Mühim Bir İhtar” , “Bir Mesele” gibi başlıklar altında önemli olduğuna inandığı bazı konuları metin aralarına serpiştirdiğini, buralarda anlatıma dayalı üslubun bir anda değiştiği ve muhataba yönelik bir dile dönüştürdüğünü, ifade etti.

 

     Şeyma ARSLAN , Akseki ,tevhid düşüncesini “bütün ilahî dinlerin temeli” olarak görmüş, burada meydana gelen sarsıntının dinin bütününe zarar vereceğini söylemiştir. Akseki’ye göre “Tevhîd, ilmin hulasası, istikamet de amelin müntehasıdır. Bunlardan biri eksilirse insan hakkıyla dindar olamaz. Her hakikatin başı ve hakikî mercii Allah´ın birliğine şeksiz şüphesiz inanmaktır. İnancın hakim olduğu vicdana sahip olan insanlar, bütün sözlerinde ve hareketlerinde istikamet üzere olurlar. Bundan dolayıdır ki Allah´ın birliğine iman ile istikamet, İslam dininin unvanı ve remzi sayılmıştır, dedi.

 

    Esra İŞERİ, Akseki´ye göre imanın diğer esaslara olan önceliği onun yegâne olduğu anlamına gelmez. Hakiki iman insanın içini tertemiz yaptıktan sonra ağızdan taşarak söz ve işlerde kendisini gösterir. Bundan dolayıdır ki bir Müslüman ahlakî ve insanî denilen her türlü vazifeyi dinî bir görev olarak yapar ve bunları yapmadığı taktirde imanında bir eksiklik olacağından şüphe etmez. Ahlakî faziletlerin inkişafı, daima akîde ve imanın kuvvetli olduğu zamanlara rastlamış, kalplerde imanın gevşemeye başladığı devirlerde ise ahlakî kaideler tesirini kaybetmiştir, dedi.

 

25-12-201825-12-2018

Bursa Cd. Hükümet Konağı Pazaryeri Bilecik - 0 228 381 20 24

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.